9 Aralık 2014 Salı

Had bilmek...

Ben öğretimden ziyade eğitimin önemli olduğuna inannlardanım. Bir insan hayat sartları gereği öğretimini aksatmış ya da çeşitli nedenlerle yoksun kalmış olabilir. Ama eğitim öyle değildir. Ailede başlar hayatta karşımıza çıkan çeşitli olaylarla gelişir. Hiç öğretim görmemiş birisi dahi eğitimi sayesinde çevresinin yüksek saygı ve sevgisini toplayabilir.

Sıra bu sevgi ve saygıyı hazmetmeye geldiğinde sıkıntılar başlar. Makam, mevki, para bunlar insanın kolay hazmedemeyeceği, her insanın sahip olmaması gereken şeylerdir. Sonradan görmelik gibi bir terim de dilimizde mevcuttur.

Özellikle bulundukları makamı haketmediğini içten içe bilenlerde bu hazımsızlık olayı sıkça görülür. Çünkü sürekli bir kendisini ispat çabası içerisindedir.

Kendilerini dev aynasında görürler. Ama o ayna kibirlerinin getirdiği başarısızlıkla sürekli kırılır. Mesela varroa konusunda ahkam kesen bir arıcının arılarının varroadan ölmesi gibi. Tohumlanan anaların ikinci ayını görememesi gibi.

Bu aşamada savunma mekanizması devreye girer. Bu savunma mekanizması genellikle kibirle karışık görgüsüzlük içerir. Düşük seviyeli argümanlar ortaya konmasına sebep olur. Sevgi ve saygı bir anda kaybolup salt kibir bütün çıplaklığıyla karşınızda durur.

İşte burada eğitim değil öğretimin eksikliğini görmeye başlarsınız. Bilgisizlik hakarette vücut bulur.
Saçma sapan, bütünlüğü ve devamı olmayan sözler sarf edilmeye başlar.

Mesela bütün ana arıların uygun sartlar sağlandığında başarılı olacağını söyleyip ardından seleksiyondan bahsedebilir. Tezine destek olarak gösterdiği adresin içeriği aslında kendisini yalanlıyor olabilir. Çünkü ya okumamıştır ya da okuduğunu anlamamıştır. Ya da koloni yönetimi adı altında bütün memlekete hamallığı öğretmiş olabilir. Ya da sakinlikten bahsedip gaz maskesiyle çalışıyor olabilir. İsli bal piyasası daha iyi para getiriyodur belki. Somon füme hesabı...

Aynı anda hem hakim, hem savcı, hem avukat olma çabası...

Bir de müritler var. Şeyhleri uçuran boş adamlar. İşte şeyhler bilgi ve birikimlerinden ziyade aslında bu boş adamlardan beslenirler.

Hırs etik değerlerin önüne geçmemeli. Algı yönetiminden bahsedip insanların hastalıkları gibi zaaflarından faydalanmamalı. Mesela kanser-arı sütü algısını maddi kazanca cevirmemeli.

En kısa zamanda seleksiyon kriterlerini öğrenip elimdeki karniyolleri selekte etmeliyim. İş çok.

Herkes bildiği, eğitim ve öğrenimini aldığı konuda yorum yapsın. Yoksa ağzı olan konuşuyor...

Bir de okumuş cahiller var. Allah bizi onlardan korusun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder